Tanım olarak varis, toplardamarın genişlemesi, uzaması ve ( tortuöz veya bükümlü ) şekil bozukluğuna uğramasıdır. Yaşla beraber görülme sıklığı artmakta, öyle ki, 60 yaşından sonra toplumun büyük kesiminde değişik şekillerde ve şiddette görülür hale gelmektedir. Büyük toplardamar varisleri kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülmelerine rağmen, kadınlarda tedaviye yönelimin beş kat fazla olduğu saptanmıştır.
Bacakta derin ve yüzeyel olmak üzere iki taşıyıcı toplardamar sistemi bulunur. Yüzeyel sistem büyük (vena safena magna, VSM) ve küçük (vena safena parva, VSP) safen toplardamar olarak ikiye ayrılır. Her ikisi de ayak bileğinden başlar, kısa olan diz arkasında, uzun olan da kasık bölgesinde derin toplardamara dökülür, çapları ortalama olarak 4 mm den küçüktür.
Bacakların ana taşıyıcı toplardamar sistemi derin toplardamarlardır. Dolayısıyla yüzeydeki toplardamarlar işlevini yitirerek varisli hale geldiğinde, bunlara rahatlıkla müdahele edilebilmektedir.Bacaklarda derin ve yüzeyel toplardamarların içerisinde kanın kalbe doğru akmasını sağlayan, geri kaçışı engelleyen kapaklar vardır.Bu kapakların bacak dolaşımında büyük önemi vardır. Yüzeyel damarlardaki kapaklar ayağa kalktığımızda veya ıkındığımızda 0.5 saniye içerisinde kapanırlar.
Bu süreyi aşan kapanma zaafiyetlerinde yüzeyel venöz yetmezlik söz konusudur. Bu kapaklarda kapanmadaki gecikmeler veya kapanama hallerinde oluşan hacim yükü yerçekimi etkisi ile ayak bileğine doğru damarı genişlemeye zorlayan fiziki bir etkide bulunur. Bu şekilde damar içinde artan basınç ile toplardamar ve ona bağlı dallar genişlemeye başlarlar ve hasta damar yapıları ciltte belirmeye başlar. Yüzeyel büyük toplardamarlarda 5mm üzeri çaplarda varisten bahsedilir. Derin toplardamarlardaki kapaklar ise kasık bölgesinde 1.5 saniye içinde kapanırlar, daha uzun kapanma süreleri halinde derin toplardamar yetmezliğinden bahsedilir.
Kapiller Talenjiektaziler ( Kılcal Varis ler )Örümcek ağı varisleri diye de adlandırılırlar. Cildin yüzeyinde bulunurlar ve çapları 1 mm den küçüktür. Östrojen hormonu etkisi ile kadınlarda daha sıklıkta görülürler. Genellikle kırmızı renktedirler ve elle hissedilmezler. Ciddi sağlık sorununa yol açmazlar.
Retiküler Varisler ( Ağsı Varisler )Cildin derininde yerleşimdirler ve çapları 1-4 mm arasındadır, genellikle mavi-mor renktedirler ve ciltten hafif kabarıktırlar. Yetişkin popülasyonun yaklaşık %80 inde görülmektedir, yine kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.
Büyük Toplardamar Varisleri Yüzeyel ana sistem varislerini kapsar. Ciltaltı yerleşimlidir. %80 i büyük (VSM) yüzeyel , %20 si küçük (VSP) yüzeyel toplardamar sistemi kaynaklıdır. Çapları 4 mm< den büyüktür, 5 mm ve üzerine çıktığında müdahele gerektirebilmektedir. Erişkin nüfusun en az %30’ unda görülmektedir. Genetik yatkınlığın hastalığın oluşumunda payı vardır.
İç Varisler ( Derin Toplardamar Varisleri )
Bu varisler dışarıdan bakılarak görülemezler. Ultrason ile değerlendirilmelerde saptanırlar. Derin toplardamar sistemin kapaklarında 1.5< saniyeden uzun kaçak olduğunda varlığından sözedilir. Tedavisi daha zor ve hastalar için ömür boyu ciddi zorlukları beraberinde getirecek bir hastalıktır. Bazen yaşam biçimi ve alışkanlık değişikliği gerektirir. Derin toplardamarların çevresinde kaslar vardır. Kaslar kasılıp gevşedikçe toplardamar içerisindeki kan kalbe doğru pompalanır, dolayısıyla hareketsiz yaşam bu tür varislerin oluşumunu kolaylaştırır.
Perforan ( Derin ve Yüzeyel arası bağlantı ) Varisleri
Bu varisler dışarıdan bakılarak görülemezler. Ultrason ile değerlendirilmelerde saptanırlar. Derin ve yüzeyel sistem arasında Perforan ven denen ara bağlantı toplardamarları mevcuttur. Bunların içerisinde de kanın yüzeyden derine akmasını sağlayan, tek yönlü geçişe izin veren kapaklar mevcuttur. Derin toplardamar sisteminde basınç daha yüksektir, bu kapaklar yüzeyel sistemin derin sistemin yüksek basıncına maruz kalmasını engeller. Ancak bu perforan toplardamar kapakları işlevini yitirdiğinde derin sistemin yüksek basıncı yüzeyel sisteme iletilmeye başlanır. Tersine olan bu akım zaman içerisinde yüzeyel toplardamarları genişlemeye zorlayarak varis oluşumunu tetikler. Bu nedenle, yapılan ultrasonik görüntülemelerde perforan toplardamarlar ve kapak fonksiyonları muhakkak değerlendirilmelidir.
Varis Semptomları Nelerdir?Başlıca belirtiler;
- Ağrı; özellikle ayakta kaldıkça dizaltında giderek artan künt, bacağı uzatmakla dinen-hafifleyen tarzda
- Bacaklarda ağırlaşma ve yorgunluk hissi ( yine ayakta kalmakla, özellikle akşama doğru artan nitelikte )
- Ayak tabanında hassasiyet ( Özellikle sabahları ilk adımlarda )
- Bacaklarda karıncalanma,batma, yanma hissi
- Ciltaltına kanamalar ( Artmış toplardamar basıncı nedeniyle, sebepsiz yere yahut en küçük çarpmalarda bile olabilen )
- Kaşıntı
- Gece bacak krampları
- Huzursuz Bacak Sendromu ( Özellikle akşamları veya yattıktan sonra bacağın hiçbir pozisyonda rahat etmemesi )
- Bacakta-ayakta ödem, şişme ( Toplardamar genişledikçe duvarı incelir, ağsı yapısı bozulur ve içerisindeki artmış basınç nedeniyle dışarı doğru terlemeye başlar, sonuçta damar dışında sıvı birikimi oluşur ve bu da dizaltında, özellikle ayak bileği seviyesinde ayakta kalındığı sürece artarak devam eder. Bacak uzatıldığında kalkan yerçekimi etkisi ile damar içi basınç düşer, sıvılar tekrar damar içerisine döner.
- Ciltte kahverengi renk değişiklikleri ve bunların üzerinde geçmeyen sulantılı yaralar ( İlerlemiş varisli damarlarda, damar duvar geçirgenliği artar, dışarı sadece su değil alyuvarlar da çıkar. Burada patlayan alyuvarlar içerilerindeki demiri dokuya bırakır, neticede demir de kahverengi renk değişikliğine yol açar. Bu semptom Kronik Toplardamar Yetmezliğine delalettir.
Tedavi edilmeyen varisler oluştuktan sonra asla kendi kendilerine iyileşmezler. Zaman içerisinde hastalık ilerler ve komplikasyonları ortaya çıkmaya başlar, uzun süre ayakta kalındığında yaşam kalitesi ve iş gücü performansında ciddi düşmeler meydana gelir.
Varis KomplikasyonlarıTedavi edilmeyen varisler oluştuktan sonra asla kendi kendilerine iyileşmezler. Zaman içerisinde hastalık ilerler ve komplikasyonları ortaya çıkmaya başlar, uzun süre ayakta kalındığında yaşam kalitesi ve iş gücü performansında ciddi düşmeler meydana gelir.
Kronik Bacak Ağrıları
Bacakta kalıcı renk ve cilt değişikliği (B) ( Ciltte kahverengi renk değişiklikleri, ciltte kalınlaşma )
Kalıcı, geçmeyen bacak ödem-şişliği (B) ( Zaman içerisinde damar dışına kan proteinleri de çıkmaya başlar. Bu proteinler dokuda su tutmaya başlar, ödemler kalıcı hale gelir )
Bacak Yaraları, Cilt Ülserleri
Kalıcı ödemler cilt dolaşımını bozarak ciltte gangrene, sonrasında açık ülsere yaralara yol açar, bu yaralar kendi kendine kapanmaya çok dirençli olur, enfeksiyonlar için çok zengin bir vasat teşkil ederler, muhakkak uzun ve meşakkatli bir tedavi süreci gerektirirler. Ayrıca artmış toplardamar basıncı nedeniyle spontan veya travma sonrası bacakta durdurması zor kanamalar olabilir. Toplardamar tıkanıklıkları-tromboflebitler Varisleşen ve genişleyen toplardamarda kan akımı yavaşlar. Ayak veya tırnak mantarı, ayakkabı vurması veya tırnak batması gibi cilt bütünlüğünün bozulduğu hallerde, buralardan giren mikroplar yapısı da bozulmuş olan toplardamar duvarına tutunarak enfeksiyon oluşturma kolaylığı bulurlar.
Damar duvarında oluşan enfeksiyon iltihabi reaksiyonu, o da pıhtılaşmayı tetikler. Sonuçta derin veya yüzeyel toplardamar sisteminde pıhtılaşmaya ve tıkanmaya yol açar, atardamarla gelen kan geri dönmekte zorlandığında bacakta ciddi ağrılı şişme ve hareket kısıtlılığına yol açar. Oluşan pıhtılar ve enfeksiyon vücut tarafından iltihabi reaksiyonla karşılanır, bu reaksiyonun damar duvarı ve kapakları üzerinde yıkıcı etkileri olur. Pıhtıları eritmek için veya patojenleri öldürmek için savunma hücreleri tarafından ortama bırakılan salgılar, ayırd etmeksizin dokuda da hasara yol açar. Bir kere hasarlanan damar yapısı ve kapağında artık daha kolay enfeksiyon ve pıhtılaşma meydana gelmeye başlar, zaman içinde süreç kısır döngüye girerek zinciri kıracak tıbbi müdaheleleri zorlaştırır.
Akciğere Pıhtı Atması ( Derin toplardamar pıhtılaşması-tıkanıklığında )
Derin toplardamarda kapak yetmezliği ve genişleme sonrası yavaşlayan kan akımı bir üstte tromboflebit gelişimi mekanizmasında anlatıldığı şekilde , pıhtılaşmaya yol açarak ölümle sonuçlanabilecek bu çok ciddi sonucu doğabilir. Pıhtılaşmaya genetik bir yatkınlık varlığında , derin toplardamardaki kan göllenmesi ( Staz ) hayatın herhangi bir döneminde ani ve ölümcül akciğere pıhtı atmaya yol açabilir.
Op. Dr. Hakkı Serkan Şahin